Kuran'ın Arap kavmine özel olduğunu gizlemek için Araf 158 ayetini öne
sürüyorlar.Evrensellik karşıtı ayetleri hiçe sayarak,Kuran'a suni bir
evrensellik kılıfı giydirmeye çalışıyorlar.Ve aşağıda gördüğünüz onların
kusurlu tercümesi:
-De
ki:Ey insanlar! Şüphesiz ben, yer ve göklerin hükümranlığı kendisine
ait olan Allah’ın hepinize gönderdiği peygamberiyim...﴾Araf-158﴿
Peygamberlikle ve kavimle ilgili bir konu geçtiğinde,bunu önceki peygamberlerin peygamberlikleriyle karşılaştırın(Zemahşeri)
Ey insanlar hepiniz için geldim dediğini varsaysak bile:bu sadece
peygamberin kendi kavmine sesleniş tarzı olurdu.Musa İsrail kavmine
giderek;ey insanlar ben hepiniz için geldim dediğinde;bütün dünyadaki
insanlaramı seslenmiş oluyor?Böyle dediğinde Çinlilere ve Japonlara da
seslenmiş oluyormu?Bütün dünyadaki insanlarımı kast etmiş oluyor?Yoksa
İsrail kavminin bütün insanlarınımı kastetmiş oluyor?
Musa gidip İsrail kavmine şunu diyemezdi;''ey insanlar hepinize
gelmedim,sadece bir kısmınıza geldim.''Sadece Levi kabilesine geldim
diyemezdi.Hepinize geldim demeliydi,yani İsrail kavminin bütün
kabilelerine.İsrail kavminin insanlarının hepsine.
Aynı
şey Muhammed içinde geçerli.Arap kavmine gidip şunu diyemezdi;ey
insanlar,ben hepinize gelmedim,sadece Kureyş kabilesine geldim.Arap
kavmine şunu demeliydi:ey insanlar hepinize gönderildim.
Ve gramer ustası,Arap dilbilgisi kurallarının tartışılmaz otoritesi Zemahşeri aşağıdaki uyarıyı yapar:
Kulluhum ve nasi kelimeleri bir arada geçmeyen ayetlere,bütün insanlar anlamı vermekte acele etmeyin-Zemahşeri
Araf 158 ayetinde kulluhum nasi demiyor.KULLUHU/KULLUKE(hepiniz/hepinize) kelimesi Arapça metinde yoktur.
Onun için bu ayete bütün yeryüzü insanlarının hepsi anlamı
verilemez.Bir topluluğa mensup olan insanların hepsi anlamına gelir bu
ayet.Cemian yada camian kelimesini Türkçedede kullanıyoruz.Cemiyet,camia
gibi kelimeler topluluk anlamına gelir ve bütün yeryüzü insanlarını
kastetmez.(cem/cam=toplanmak,topluluk kökünden)
Pontus
Rum cemiyeti(cemian),Mason camiası(camian) gibi.Bir gruptaki insanların
hepsini kasteder.Bütün yeryüzü insanlarının hepsini kapsamaz.
-Topluluklar(cemian,cemani-جَمْعَانِ) birbirini görünce Mûsâ’nın arkadaşları, “Eyvah yakalandık” dediler-Şuara 61 KURAN
Araf 158.ayet İNSAN GRUBU der,İNSAN TOPLULUĞU der.Yani CEMİAN
NASİ(insan grubu,insan topluluğu) der.Cemian:diğer insanlardan ayrı bir
grurubu anlatır,diğer insan topluluklarından ayrışmış bir insan grubunu
anlatır.Bütün insan gruplarını anlatmaz,bütün insan topluluklarını
anlatmaz.
-Ey insan grubu;ben sizi uyarmak için geldim.(Araf 158-Kuran)
(Yani bütün insan gruplarını uyarmak için değil)
-Ey insan topluluğu;ben sizi uyarmak için geldim.(Araf 158-Kuran)
(Yani bütün insan topluluklarını uyarmaya değil)
Kuran Arap topluluğuna CEMİAN der.Arap olmayan insan topluluklarınada
ACEMİAN der.Yani CEMİAN olmayan,CEMİAN DIŞI olan insanlar.Araf 158 ayeti
CEMİAN insanlara geldim der,ACEMİAN insanlara geldim demez.
-Andolsun
ki biz onların, “Kur’an’ı ona bir insan öğretiyor” dediklerini
biliyoruz. İma ettikleri kimsenin dili topluluğa yabancıdır(acemiyun-أَعْجَمِيٌّ)Bu Kur’an ise gayet açık bir Arapça’dır.(NAHL 103 KURAN)
-Biz onu acemin olanlara/Arap olmayanlara(acemine-عْجَمِينَ) indirseydik(Şuara 198 KURAN)
-Gelip onlara okunsaydı ona inanmayacaklardı(Şuara 199 KURAN)
-Onu cemian dışı/Arap olmayanların(acemiyyan-أَعْجَمِيًّا) diliyle indirseydik,neden dilimizde değil derlerdi.Arap olana arap olmayanın(acemiyyun-أَعْجَمِيٌّ) dili olurmu hiç derlerdi(FUSSİLET 44 KURAN)
HÜKÜM PEYGAMBERİN KAVMİYLE SINIRLI:
Ve ünlü Baghawi tefsiri,peygamberin gönderildiği insan zümresiyle
ilgili ayetlerin peygamberin kavmine(Arap kavmine) yönelik olduğuna
değinir.
" كان النبي يبعث إلى قومه خاصة وبعثت إلى الناس عامة "
''Bir peygamber kendi kavmi için gönderilir,kendi kavmine gönderilir.Ve bu yazılanlar peygamberin kavmine yönelik yazılmıştır''(Baghawi tefsiri)
http://quran.ksu.edu.sa/tafseer/baghawy/sura34-aya28.html#baghawy
Ve Araf 158 ayeti evrensel olsaydı evrensellik karşıtı ayetler Kuran'da olmazdı:
-Her peygamber başka değil;sadece kendi kavminin diliyle kendi kavmi için gönderilir.Böylece onlara anlatabilir(İbrahim 4 KURAN)
Yani
peygamberin dili kavmin diliyle aynı olmalıdır,farklı olmamalıdır.Bu
durumda peygamber;sadece kendi dilini anlayan kendi kavmine peygamber
olabiliyor.
-Bu kuran senin için ve kavmin için bir öğüttür.Sen ve kavmin ondan sorumlu tutulacaksınız-Zuhruf 44 KURAN
Bütün kavimler içindir demiyor.Bütün kavimler ondan sorumludur demiyor.
-Eğer
onu Arapça bir Kuran kılmasaydık;Neden dilimizde inmedi
diyeceklerdi.Arap olana Arapça olmayan bir kitap uygun olmaz
derlerdi...(Fussİlet 44 KURAN)
O zaman
Japon kavmininde Japonca inmeyen bir mesaj için neden dilimizde inmedi
demedi hakkı vardır.Yabancı dilde inen mesaja itiraz hakkı tanıyan böyle
bir ayetin varlığı,evrensellik iddaalarını çürüğe çıkarıyor.
-Ve onu emin bir ruh indirdi-Şuara 193 KURAN
-Uyarıcılardan olabilmen için-Şuara 194 KURAN
-Apaçık Arap lisanıyla-Şuara 195 KURAN(Bi lisânin arabiyyin mubîn)
Demekki apaçık Arap lisanında inmese Arap kavmine uyarıcılık
yapamayacaktı.O halde Japon kavmine uyarıcılık yapmak içinde apaçık
Japonca inen bir kitap gerekiyor.Apaçık Japonca inen bir kitaba sahip
olmadığı için Japon kavmine uyarıcılık yapamaz.
-Eğer biz onu Arap olmayan birine indirseydik ve gelip onlara okusaydı,hiç biri iman etmezdi-Şuara 198,199 KURAN
Demekki Arap kavmine Arap bir peygamberle ve Apaçık bir Arapçayla
seslenmek gerektiğini biliyor.O halde Japonlarada apaçık Japonca konuşan
Japon bir peygamberle seslenmek gerektiğinide biliyordur.