11 Temmuz 2018 Çarşamba

FUSSİLET 3 HANGİ KAVİMDEN SÖZ EDİYOR?

Kuran kendisinin sadece Arap kavmi için düzenlendiğini söyler.Ve bizim çevirmenler bunu örtbas etmeye çalışırlar.
Kitâbun fussilet âyâtuhu kur’ânen arabiyyen li kavmin(لِّقَوْمٍ) ya’lemûn-Fussilet 3
Kitap, ayetleri ayrıntılı kılınmış Kuran,bir kavmin bilmesi için Arapçadır-Fussilet 3
Bütün kavimler içindir demiyor,bütün diller içindir demiyor.Ve eğer Arapça olmasaydı o kavim bilemeyecekti.Arapça konuşan kavim Arap kavmidir.Fahrettin Razi tefsirinde Fussilet 3 ayetinin İbrahim 4.ayete gönderme yaptığını söyler.
Biz her peygamberi başka değil,sadece kendi kavminin diliyle kendi kavmi için göndeririz.Böylece onlara anlatabilmesini mümkün kılarız-İbrahim 4
Muhammed'de Arap kavminin diliyle Arap kavmine gitmiştir.
   Türkçe çevirilerde Fussilet 3. ayetteki li kavmin(tek kavim içindir) sözü genelde görmezden gelinir.Kavim kelimesini görmezden gelmeyenler ise bilen bir kavim için şeklinde çevirirler ayeti.Bazılarıda gelecek zaman vurgusunu sezerek bilecek bir kavim için şeklinde çeviri yapmışlardır.Gerçeğe en yakını budur.
 Ve burada bilen bir kavim demek anlam açısından saçma olacaktır.Çünkü kavim henüz bilmiyordur,cahiliye kavmidir,gafil ve cahil bir kavimdir.Henüz bilen kavim değil,ataları uyarılmadığı için gaflet(bilgisizlik) içinde olan bir kavimdir:
Senide ataları uyarılmamış olan ve bu sebeple GAFLET(bilgisizlik) içinde kalmış o bir kavmi uyarman için gönderdik-Yasin 6
Yani Fussilet 3 ayetin gelecek zamanı kastettiği açıktır.Bu gelecek zaman kastını Elmalılı Hamdi ve Hayrat Neşriyat iyi yakalamışlardır.Bilen kavim değil,bilecek bir kavim anlamı vermişler.
Hayrat Neşriyat: Bilecek bir kavim için Arabca bir Kur’ân olarak âyetleri açıklanmış, müjdeleyicive (aynı zamanda) korkutucu bir kitabdır-Fussilet 3
Elmalılı Hamdi Yazır:Öz Arabca bir Kur'an olmak üzere âyetleri ayırd edilmiş bir kitab,bilecek bir kavim için-Fussilet 3
Ama en doğrusu şudur;bir kavmin bilecek olması için Arapça düzenlendi.
  Bilen bir kavim diyebilmek için,kavmin bilme işini geçmişte yapmış olması lazımdır.Bu durumda ayetin sonundaki bilmek(ye-alemun) fiilinin mazi fiil olması gerekirdi.Ama mazi fiil değil muzari fiildir.(Ye-alemun kelimesinde Ye ekinin başa getirilmiş olması,onun mazi fiil değil muzari fiil olduğunu gösterir)Yani kavim henüz bilmiyor.Gelecek zamanda bilecek,bilmeye yeni başlamış henüz.
   Bir kavim için Arapçadır dediğimizde;burada kavim kelimesi nekredir(cins isimdir) derler.Nekre belirsizdir derler.O sebeple hangi kavmin kestedildiği belli değildir derler.Oysa bu saçma bir savunmadır.Nekre tek başına kullanılınca belirsizdir.Örneğin kavim dediğinizde bu belirsizdir.Ama Musa'nın gönderildiği kavim dediğinizde İsrailoğulları kavminin kastedildiği anlaşılır.Nekre belirsizlikten çıkar.Kavim nekredir.Ama bir kavmin bilmesi için Arapçadır dediğinizde;Arapça konuşan bir kavmi kastettiğiniz anlaşılır.Nekre belirsizlikten çıkmış olur.Arapça,Arap kavminin dilidir.Japon kavminin dili değildir.
  Ve bu ayetin tamamlayıcısı olan öteki kavimsel ayetlerde vardır:
Biz her peygamberi başka değil,sadece kendi kavminin diliyle kendi kavmi için göndeririz.Böylece onlara anlatabilmesini mümkün kılarız-İBRAHİM 4
Demekki her kavmin ayrı bir dili var.Muhammed'de Arap kavminin diliyle Arap kavmine gitmiştir.Bunu Zuhruf 44'le karşılaştıralım:
Kuran senin için ve kavmin için bir öğüttür.Sen ve Kavmin ondan sorumlu tutulacaksınız-ZUHRUF 44
Bütün kavimler içindir demiyor.Bütün kavimler ondan sorumludur demiyor.Neden?
Senide ataları uyarılmamış olan ve bu sebeple GAFLET(bilgisizlik) içinde kalmış o bir kavmi uyarman için gönderdik-Yasin 6

  Bütün kavimleri uyarman için gönderdik demeyi unutmuş olmalı :)
Eğer onu Arapça bir Kuran kılmasaydık;'neden dilimizde inmedi,Arap olana Arapça olmayan bir Kuran olurmu hiç' diyeceklerdi-Fussilet 44
O zaman Japon kavmininde Japonca inmeyen bir kitap için''neden dilimizde inmedi''deme hakları vardır.Japon olana Japonca inmeyen kitap olurmu hiç deme hakları vardır.Yabancı dilde inen mesaja itiraz hakkı tanıyan bir ayet.Evrensellik karşıtı.
   Ve Muhammed ‘mahşer günü’ sadece kendi kavminden şikayetçi olacakmış:
Peygamber der ki: Ey Rabbim!Benim KAVMİM bu Kur’an’ı terk etti.-Furkan 30
Görüldüğü gibi diğer kavimler Muhammed'in gündeminde yoklar.
 *Lİ KAVMİN(لِّقَوْمٍ)=Bir kavim içindir,tek kavim içindir.:İÇİNDİR/KAVMİN:TEK KAVİM,BİR KAVİM.Li bütün kaynaklarda 20(17+3) tane harfi cer'den biri olarak geçer.Ve bütün kaynaklardaki anlamı şudur:içindir.Bir ismin başına getirildiğinde 'onun içindir,ona özeldir'anlamı vermektedir.Bütün eski ve yeni kaynaklarda bu böyledir.Avamili Cürcani kitabında,Sibeveyh'in El Kitap adlı eserinde,Kisai'nin Meanil Kuran adlı eserinde böyledir.Bütün bu gramer kitaplarında,eski ve yeni sözlüklerde böyle geçiyor.Tefsir kitaplarındada li harfi ceri içindir anlamına gelmektedir.Kavmin kelimeside tek kavim,bir kavim demektir.Lİ KAVMİN(لِّقَوْمٍ)=Tek kavim içindir.Kuran neden sürekli tek kavim için geldim diyor?Neden hiç bütün kavimler için geldim demiyor?*