11 Temmuz 2018 Çarşamba

ALEM VE ALEMLER NE ANLAMA GELİYOR?

 Kuranın bütün kavimlere değilde sadece Arap kavmine seslendiğini anlayanlar alem kelimesine yanlış anlam vererek hileli bir yola başvuruyorlar.Kuran ın bir Kavim e değil bütün kavimlere gönderildiğini anlatmak için aynı ayetle geliyorlar:
''Merhametimizi görmeleri için seni alemlere yolladık=ENBİYA 107
Bu ayetteki alem kelimesini bütün insanlık ve bütün varlıklar şeklinde algılıyorlar.
Her şeyden önce şunu sormak lazımdır:müslüman tercümanlar ayetteki kelimeleri Türkçeye çevirdikleri halde,neden alem kelimesinide Türkçeye çevirmiyorlar?Neden alem kelimesini olduğu gibi Arapça haliyle bırakıyorlar?Ama bu kelime bütün insanlar ya da bütün varlıklar anlamına gelmez.Ayette geçen li el alemin sözü bilen kimseler anlamına gelir.Bunu bilerek ayeti yeniden yazalım:
”Biz seni merhametimizle bilen kişilerden başkasına göndermedik-ENBİYA 107
Benzer ayetlerede bakabiliriz:
”O bilen kimseler(el-ALEMİN-e) için bir öğüttür..Başkası için değil-KALEM 52”
”Verdiğimiz misaller insanlar içinde ancak BİLENLER İÇİNDİR(el alimune/el alemine)-ANKEBUT 43”
………………………………………………………………………………………….
”De ki bilen kimseler(ye alemu) ile bilmeyen kimseler(la ye alemu) bir olamazlar=ZUMER 9”
İşe bakınki Enbiya 107'de alem kelimesini Türkçeye çevirmeyip olduğu gibi bırakanlar, Zumer 9.ayette alem kelimesini bilen kimseler şeklinde Türkçeye çevirerek vermişler.
…………………………………………………………………………………………
Siz bilmiyorsanız(la ta alemune) zikir ehline gidip sorun=ENBİYA 7
Hadi burada ki ALEMİN kelimesini de Türkçeye çevirmeden versinler de görelim;
O zaman ayet şu şekilde olur=SİZ BİR ALEM DEĞİLSENİZ ZİKİR EHLİNE SORUN
………………………………………………………………………………………………………………….
”Allah dedi,ben sizin bilmediklerinizi bilirim(inni alem-u)-BAKARA 33”
Bu ayetteki alem kelimesini bilen olarak çevirmeleri,alem kelimesinin bilen anlamına geldiğini anladıklarını gösteriyor.Bunun farkındalar.
..…………………………………………………………………………………………………………….
Araf Suresinin 32.ayeti nin son kısmı:Li kavmen ya alemine(Bir kavmin bilmesi için)
Buradaki li kavmen ya alemine sözlerini bilen bir kavim olarak çevirmişler.Şimdi burada neden alem kelimesini oldugu gibi bırakmamışlar?Demekki alem'in bilen anlamına geldiğini ve bunun KAVİMLE İLGİLİ olduğunu gayet iyi biliyorlar.Enbiya 107.ayette oldugu gibi burada da alemin kelimesini oldugu gibi verseydiler ortaya şöyle bir ayet çıkmış olacaktı=SİZ ÇOK ALEM BİR KAVİMSİNİZ
………………………………………………………………………………………….
”ALLAH BİLENDİR(VE ALLAH U ALEMU)=YUSUF 77”
(ayetin en son kısmını verdim.bu kelime ayetin en sonunda geçer)
………………………………………………………………………………….
”Ve onun haberini SİZ BİLECEKSİNİZ(ALEMUNE)=SAD 88”
Yeniden aynı hile.Enbiya 107.ayette çevirmedikleri alem kelimesini burada Türkçeye çevirerek vermişler:Siz bilen kimseler olacaksınız diye çevirmişler.Sıkıysa bu ayetteki alemin kelimesini de Arapça haliyle versinler.O zaman ayet şöyle olur=”SİZ BİR ALEMSİNİZ:SAD 88”
Bu Müslüman Tercümanlar gerçektende çok alem adamlar.
………………………………………………………………………………….
NOT=Alem kelimesi bütün yaratılmışlar olamaz.Alemlere bütün yaratılış dersek hayvanlara ve mikroplara da yollanmış bir muhammed çıkar karşımıza.Alem kelimesine bütün varlıklar anlamı vermek Arapçadan kaynaklanan bir durum değildir;
''Bütün varlıklar(mahluklar)Allahın varlığına ALAMET olduğu için,onun varlığını gösterdiği için malukatların hepsine ALEM denilmeye başlanmıştır(Muhammed'den çok sonra,Kuran dan çok sonra böyle denilmeye başlanmıştır)Daha sonra da varlıkların ayrı ayrı olan cinslerinin her birine ALEM denilmeye başlanmıştır.Örneğin İnsanlar Alemi,Melekler Alemi,hayvanlar Alemi,Cansızlar Alemi.v.b.Hatta bazı düşünürler her varlık ve her cisim ayrı bir alemdir demeye bile başlamışlardır.''(ŞERH-İ MEVAKIF-ŞERİF ALİ CÜRCANİ-ŞİRAZLI İSLAM BİLGİNİ)
  Yani ALEM kelimesinin MAHLUKLAR anlamında kullanılması kelamcıların ve bazı tefsircilerin yorumlarıyla ortaya çıkmış bir durumdur.Ne Arapça da böyle bir durum var ne de Kuran'da.Kuran ın yazılışından çok sonra ortaya çıkmış olan bir durumdur.
Alem kelimesinin bilen olmadığını ve varolan her şey olduğunu dile getiren itiraz ve bunu desteklediği iddia edilen 2 ayet:
Firavun alemlerin(bilenlerin) rabbi nedir?-ŞUARA 23
Musa dediki,o gökler yer ve ikisi ikisi arasında olan her şeyin rabbidir(efendisidir)-ŞUARA 24

Burada bilenlerin rabbi var olan her şeyin rabbidir diyor.Yani sadece alemlerin(bilenlerin) değil,alem(bilen) olmayanlarında rabbidir.Var olan her şeyin rabbidir.Alem kelimesinin yerine alim kelimesini koyarak okuyunca sorun çözülür.
     Konuya yakından bakarsak alem/alim kelimesinin bilen anlamının dışında kullanılmasının çok arızalı ve yersiz olacağını görmek zor olmayacaktır:
vallâhu (ve allâhu):ve Allah/a’lemu:bilir(Yusuf 77 KuraN)
”ALLAH ALEMDİR/ALLAH BİLENDİR(YUSUF 77 KURAN)”
Artı bir yerde bilen anlamına gelen bir kelime başka yerde çok alakasız bir şekilde bütün mahluklar anlamına gelemez.Yani alim kelimesi aniden bütün mahluklar anlamına dönüşemediği gibi alem(bilen) kelimeside aniden bütün mahluklar anlamına dönüşemez.Bunu bir kitap içinde yapmak çok tuhaf ve abes olurdu zaten.
Yusuf 77 de ve pek çok yerde bilmek,bilen,öğrenen anlamına gelen bir kelime aniden şuursuz varlıklarıda içine alan zıt anlamlı bir kelimeye dönüşemez.
Alem demek bütün mahluklar demekse o zaman pek çok arıza çıkar ortaya
1-”Seni alemlere rahmet olarak gönderdik(ENBİYA 107)”
Alem bütün mahluksa Kuran bütün mahluklara nasıl rahmet oluyorki?Örneğin Ebu Leheb için,Ebu Cehil için,inanmayanlar için rahmet olmadığı kesindir.
2-Kuran alemler ibret alsın diyor.Eğer alem kelimesi bütün mahluklar demekse,şuursuz mahluklar nasıl ibret alabileceklerki?
”Onu ve gemidekileri kurtardık ve gemiyi, âlemlere ibret yaptık.(ANKEBUT 15)”
Şimdi şuursuz varlıklar nasıl ibret alabileceklerki gemiden?Oysa alem kelimesine bilen anlamı verirseniz ayet ancak o zaman anlamlı olur.
”Gemi bilenlere/alemlere ibrettir.(ANKEBUT 15)”
Şuursuz mahluklar ibret alamayacağına göre alem kelimesini bütün mahluklar anlamında kullanamazsınız.
Bu kelime Kuranda 3 versiyonla kullanılır sadece;ALLAHIN BİLMESİ(ALLAHU ALEMU),MELEKLERİN BİLMESİ ve İNSANIN BİLMESİ.
”Savaş(katletmek), hoşunuza gitmediği hâlde, size farz kılındı. Olur ki, bir şey sizin için hayırlı iken, siz onu hoş görmezsiniz. Yine olur ki, bir şey sizin için kötü iken, siz onu seversiniz. Allah bilir(ya alemu), siz bilmezsiniz(la ta alemu)(BAKARA 216 KURAN)”
vallâhu (ve allâhu):ve Allah/a’lemu:daha iyi bilir(Yusuf 77 KuraN)
”ALLAH ALEMDİR/ALLAH BİLENDİR(YUSUF 77 KURAN)”
”…Allah da meleklere, “Ben sizin bilmediğinizi bilirim(innî a’lemu)” demişti(BAKARA 30 KURAN)”
”Allah, Âdem’e bütün isimleri öğretti(ALLEME)…(BAKARA 31 KURAN)”

Şuursuz varlıklar alleme(öğrenen) olamaz değilmi?Şuursuz varlıklar alem(bilen) olamaz değilmi?Görüldüğü gibi Kuran bu kelimeyi şuursuzlarda olmayan bir özellik şeklinde kullanıyor.Şuurlulara özel bir eylem olarak bu kelimeyi kullanıyor.
***************
Sizin yaptıklarınızı Rabbim çok iyi bilir” dedi(rabbî a’lemu)-(Şuara 188)
İbranice=lamu/alamu=Te'alamud/Talmud=Öğretici,bilgi getirici,ayırt edici,öğreti,öğrenmek.https://tr.wikipedia.org/wiki/Talmud
Arapça=lemu/alemu=Te'alemun/Talemun(تَعْلَمُونَ)=Öğretici,bilgi getirici,ayırt edici,öğreti,öğrenmek.(Bakara 239 KURAN)